Posts

Showing posts from August, 2007

dark side of the sea -dört-

olmuyor..dolu adı üstünde..daha fazlasını almıyor..midesi bulanıyor..kusuyor ortalık yere..bir insanı kaybetmeyi göze alır da insan iran halısına kıyamıyor..yamıyor yaralarını gündelik telaşlarla..talaşlarla örtüyor pisliğin üstünü..astına selam veriyor, eğiliyor önünde..üstünü sallamıyor..görmezden geliyor..yolları bilmiyor..kayboluyor..gözleri seçemiyor sokakları, doğru insanları..körü körüne yürüyor..adını bilmediği sokaklarda..bir aşktan başkasına deniz yolu ile geçmeye çalışıyor..klasik otomobillerden iç lastiği çalıyor, öyle bırakıyor kendini suya..suya sabuna dokunmuyor severken..kendinden kaybetmekten korkuyor..korkarak yaşamaya çalışıyor..sıcak havada leş gibi narsizm kokuyor..pasifik okyanusunda pasifist davranıyor..yüzmeyi reddediyor..bırakıyor kendini..batmıyor bir türlü..boğulmayı bile beceremiyor.. gözünün görmediğini, kulağının duymadığını merak ediyor..aramıyor, sormuyor..tembelliğine kılıf örüyor..8 numara şişi kalmamış, alt komşusundan bir fincan istiyor..şişi alıp fi...

dark side of the sea -üç-

kara..gözünden akan rimel..yanağına değen şey..kara..sabaha kalmaz leke..ph'ı düşük asit bu..değdiği yer oyuk..çukur artık..gözünde gördüğüm düşler başka yaşamlardan artık..bana..gülme..gülünce geriliyor yüzün..eriyor gözlerin avcumda..yüzümde retina izleri, iris parçaları ellerimde..tanınmaz haldeyim..alnı açık, yalın haldeyim..deyim yerinde ise gidip sevmeliyim..kabuklu yemiş atmadan, taze yaraların kabuklarını koparmadan..sevmeliyim..içmeliyim ab-ı hayattan gece vakti..rh seçimi yapmadan..alelade insana tapmadan..yaşam destek ünitesine köstek olmadan.. eğik duran bir kalem, yaslandı diğer bir meyilliye..ancak böyle durabilecekti ayakta.. inanmıştı..koşullanmıştı..konuşlanmıştı en zayıf noktasına insanların..ruhlarına sızdı..arsızdı..oradan buradan kelime çalan bir hırsızdı..mesleğin en iyilerindendi..duygularını tornaya kaptırdı..malülen emekli oldu..yemekli toplantılara soğuk nevale oldu..bir iki komik fıkra bilirdi..onları da yöresel akraba eğlencelerinde unuttu..umuttu..içind...
Image

dark side of the sea -iki-

kaçtı?..şimdi saat..kim biliyor ki zamanı tutmayı? elleri sabunlu kalmış, hijyene yenik düşmüş kız..armış seni ayakta tutan..yüzün kızarmış yarı erotik cümleler duyduğunda..saklanmışsın evinin en kuytu köşesine..meyhanedeki sararmış bıyıklı abi el salladı "neşesine içiyoruz be evladım, neşesine!"..neşesi yetmez be amca..keder ağlarını örmeli..ağlatmalı insanı..kuruyan yanaklarım değil, içim..biçim beni kendine hapseden..güzel bir çift göz, belki dudak en pembesinden..ah bir de küçük bir burun..ne denilebilir ki? "git" mesela..tercih edilmese de denmelidir, denenmelidir..kalanda tortu bıraksa da gidendir hep eksik kalan..niye gittiğini kime gittiğini bilmezse şayet..et, her taraf..kimsenin farkı yok birbirinden..herkes herkesi kendine seviyor..üstüne yakışana sarılıyor..elbise olmak birine neden tercih sebebidir? karşıdaki kötü bir terzi ise şayet, kalabalıkta giyilmeyecek dandik kumaştan bir elbise olmayı kim ister? "ben isterim" dedi kız.."ben hister...

dark side of the sea -bir-

korkuluklardan korkan bir karga kanadının altında yarısı yenmiş bir portakal taşıyordu..portakalın orda kalmaya niyeti yoktu..düştü yere..yuvarlandıkça büyüdü, arsız bir kartopu gibi..kar..şapka takınca serbest piyasa ekonomisine karşı koruyor ya kendini..adam sınıfında o şimdi..karanlık, her yan karanlık..ecinniler basmış dört yanı..yanı başında duran abajur örümcek ağı bağlamış..örümceklerden korkan radyoaktif adam fantastik dörtlüleri yakmış yolun ortasında..acil bir durum olmalı..el frenini çekip, inmeli aşağıya..ama el ulaşmıyor frene..yabancı organlara mastürbasyon yaptırmaktan, el frengi artık..korunmamış, yazık..yolda greenpeace kartpostalı satan çocuğa..yazık..dünyayı kurtaran adam çekildi..haber vermeli biri.. tepetaklak gitmekteyiz arzın merkezine..jules verne nerde? kaptan cousteau, biz de arkasından kustuk..deniz tutar bizi..geç farkettik..tek kişilik hikayelerden kalabalıklar yaratmak için çoğul zamirlere sığındım..aslında, kelimeleri sıra sıra dizen bir sığ idim..aynı öl...