dark side of the sea -dört-
olmuyor..dolu adı üstünde..daha fazlasını almıyor..midesi bulanıyor..kusuyor ortalık yere..bir insanı kaybetmeyi göze alır da insan iran halısına kıyamıyor..yamıyor yaralarını gündelik telaşlarla..talaşlarla örtüyor pisliğin üstünü..astına selam veriyor, eğiliyor önünde..üstünü sallamıyor..görmezden geliyor..yolları bilmiyor..kayboluyor..gözleri seçemiyor sokakları, doğru insanları..körü körüne yürüyor..adını bilmediği sokaklarda..bir aşktan başkasına deniz yolu ile geçmeye çalışıyor..klasik otomobillerden iç lastiği çalıyor, öyle bırakıyor kendini suya..suya sabuna dokunmuyor severken..kendinden kaybetmekten korkuyor..korkarak yaşamaya çalışıyor..sıcak havada leş gibi narsizm kokuyor..pasifik okyanusunda pasifist davranıyor..yüzmeyi reddediyor..bırakıyor kendini..batmıyor bir türlü..boğulmayı bile beceremiyor.. gözünün görmediğini, kulağının duymadığını merak ediyor..aramıyor, sormuyor..tembelliğine kılıf örüyor..8 numara şişi kalmamış, alt komşusundan bir fincan istiyor..şişi alıp fi...