içeride biri mi var?
sessizlik korkunç..sıcak korkunç..sevimsiz bir ihtiyar sızıyor böyle zamanlarda iç duvarlarımdan..sızıyor karşımda bana/benle gülen tüm yüzlere.."git" dedikçe gitmiyor kimse..inandırıcılığı olmayan harflerle kurulmuş kelimeler kulaklarda kocaman, gong şeklindeki küpeler gibi sakil duruyor..düşüyor yere..acıyor canı kelimelerin..acıyor dinleyen söylene..acımasın..sadece sebepsiz yere acımasın istiyorum..acıyan acıdığının üstüne basıp yükseliyor çünkü..bunu biliyorum..
hiç bu denli yetersiz hissetmemiştim kendimi..sana layık olamadığım için affet beni..beklentini yüksek tutmana sebep olduğum için affetmiyorum kendimi..yapamadım..yapamıyorum epeydir..başka bir dünya mümkün, başka bir hayat olmalı diyorum..inanmaya çalışıyorum ama yapamıyorum..inancımı koruyorum hala sözde..ama neye inanacağımı tam kestiremiyorum..rastafari olmak için fazla temizim, budist olmak için fazla et düşkünü..
"yaralı bir hayvan gibi..." benzetmesini çok seviyorum..ev yapımı kapanlarım var sadece beni avlayan..içimde ıslak ürkek bir köpek var, sadece canı yandığında havlayan..çöpü karıştırırken bulduğu at gözlüğünü kemik çerçeve bir güneş gözlüğüymüşcesine gözünden çıkarmayan, yalnızca sınırlı şeyleri görebilen bir köpek..ben de isterdim sonsuz bir algım olsun.."eldeki malzeme bu ama maalesef" yavşaklığı ve tembelliğinden de sıkılıyor canım..algı açıcı bakkalda satılmıyor, ben de biliyorum (sormadım ama satılmıyordur kesin)..ancak çalışmakla, iyi bir zaman yönetimi ile mutlak olmasa da ona yakınsayan bir huzur ve güven ortamı sağlayabileceğimin farkındayım..evet evet..her b.ku biliyorum..ama sadece teoride..
bak mesela insanları hala tanımıyorum..ha, çok pis sınıflara ayırırım.. kim epükürcü, kim mankürcü, kim hegelci, kim müslümcü bildiğimi sanır(d)ım..ama öylesine seçmece karpuzlarla karşılaşıp yanıldım ki..işte o an anladım, göremiyorum ben..göremiyorum kimin hangi yöne gittiğini..duyamıyorum ben..duyamıyorum kim gerçekten ne diyor..
kafamı yukarı kaldırdığımda gördüğüm kartonpiyerlere robespierre'i anlatıyorum şimdi..dinleyecek kimsenin olmaması bu anlarda eğlenceli olabiliyor..biliyor musun kartonpiyer; her gün biraz daha yalnız robespierre..ve her sessizlik biraz ihtilal şimdi..
hiç bu denli yetersiz hissetmemiştim kendimi..sana layık olamadığım için affet beni..beklentini yüksek tutmana sebep olduğum için affetmiyorum kendimi..yapamadım..yapamıyorum epeydir..başka bir dünya mümkün, başka bir hayat olmalı diyorum..inanmaya çalışıyorum ama yapamıyorum..inancımı koruyorum hala sözde..ama neye inanacağımı tam kestiremiyorum..rastafari olmak için fazla temizim, budist olmak için fazla et düşkünü..
"yaralı bir hayvan gibi..." benzetmesini çok seviyorum..ev yapımı kapanlarım var sadece beni avlayan..içimde ıslak ürkek bir köpek var, sadece canı yandığında havlayan..çöpü karıştırırken bulduğu at gözlüğünü kemik çerçeve bir güneş gözlüğüymüşcesine gözünden çıkarmayan, yalnızca sınırlı şeyleri görebilen bir köpek..ben de isterdim sonsuz bir algım olsun.."eldeki malzeme bu ama maalesef" yavşaklığı ve tembelliğinden de sıkılıyor canım..algı açıcı bakkalda satılmıyor, ben de biliyorum (sormadım ama satılmıyordur kesin)..ancak çalışmakla, iyi bir zaman yönetimi ile mutlak olmasa da ona yakınsayan bir huzur ve güven ortamı sağlayabileceğimin farkındayım..evet evet..her b.ku biliyorum..ama sadece teoride..
bak mesela insanları hala tanımıyorum..ha, çok pis sınıflara ayırırım.. kim epükürcü, kim mankürcü, kim hegelci, kim müslümcü bildiğimi sanır(d)ım..ama öylesine seçmece karpuzlarla karşılaşıp yanıldım ki..işte o an anladım, göremiyorum ben..göremiyorum kimin hangi yöne gittiğini..duyamıyorum ben..duyamıyorum kim gerçekten ne diyor..
kafamı yukarı kaldırdığımda gördüğüm kartonpiyerlere robespierre'i anlatıyorum şimdi..dinleyecek kimsenin olmaması bu anlarda eğlenceli olabiliyor..biliyor musun kartonpiyer; her gün biraz daha yalnız robespierre..ve her sessizlik biraz ihtilal şimdi..
Comments