Pisi
Miyav! Cılız bir ses yükseldi kocaman binaların arasından. Normaldi. Küçük bir kediydim ben. Ama cidden küçücük. Bir masa tenisçisinin avuç içine sığacak kadar küçük. Kaç günlüktüm bilmiyorum ancak fazlasıyla kaşınıyordum. Etimi ısıran onlarca dişin kime ait olduğunu çok sonradan öğrenecektim. Acı bir şekilde. Gözlerimi açtığımda ilk iş annemi aradım. Yaşamın devamı için anne mühim, her şeyin kaynağıydı o. Kafamı hafifçe kaldırdım ve baktım etrafa çaresizce. Etrafta çeşit çeşit renkte bir sürü kedi vardı ancak hiçbiri annem değildi. Üstelik sadece ben onları gözlemlemiyordum, onlar da bana garip bir hisle bakıyorlardı. Yemeklerine ortak olacak değildim. Demiştim; küçüktüm bunun için. Henüz cinselliğimi de keşfedecek yaşta değildim. E peki neydi bu öfkenin temeli? Korktum. Yünden bir top gibi içime çekildim. O ara tüylerimi fark ettim, pek güzelmiş. Yalayıp temizlenmeye koyuldum. Kendimi kaybetmiş olmalıyım temizlik sırasında başımda bir karaltı ile kendime geldim. “Sen yenisin s...